5 Aralık 2022

Birey dünyaya geldikten itibaren diğer bireylerle ve çevreyle etkileşime girer. Bu etkileşim ile öğrenmenin temek bileşenlerinden olan çevre ve çevresel koşullar bireyin kendisini ve bulunduğu ortamı değerlendirebilmesini sağlar. Yaşam boyu devam eden bu öğrenme sürecinde özellikle bazı dönemler de çok daha hızlı öğrenme gerçekler. Özellikle erken çocukluk dönemi öğrenmeni en hızlı olduğu dönemdir. Bireyin toplumsal çevrede kendini şekillendirebilmesi ve gelişimini destekleyebilmesi için; başkalarından öğrenme, başkalarının düşüncelerinin farkına varma, başkalarının yaptıklarına göre hareketlerini şekillendirme gibi özellikler bireyin toplumsal yaşamda var olabilmesi için önemli bileşenlerdir. Bu yüzden zihin kuramına yönelik yapılan çalışmalar çocuk gelişiminde önemli bir rehberdir.

Zihin kuramı kişinin kendisinin dışında ki kişilerin kendisininkinden farklı bir zihne sahip olduğunu fark edebilme, kendisinin veya ötekilerin niyet, inanç, istek ve bilgisi gibi durumlarını anlayabilme ve zihinsel olarak bunları temsil edebilme yetisi için geliştirilmiş bir kuramdır. Bireyde 3-4 yaşından itibaren en basit zihin kuramı yetenekleri kazanılmaya başlanır, fakat zihin kuramının gelişiminin tamamlanması 11-12 yaşlarına kadar sürebilir. ( Sayın&Candansayar,2008)

Otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerde zihin kuramının 3-4 yaşta gelişmediği daha sonraki yıllarda bir şekilde geliştiği öne sürülmüştür. Otizm spektrum bozukluğuna sahip bireylerde başka insanların da kendilerine ait bir iç dünyaları ve düşünme sistemlerinin olduğunu anlayamama gözlemlenmektedir. Bu durum tipik bir hikâye ile ifade edilir: Otizm spektrum bozukluğuna sahip bir çocuğa 2 bebek gösterilir. Bebeklerden birinin adı Ayşe ötekinin adı Ahmet’tir. Ayşe’nin sepetinde bir top vardır. Ahmet’in sepetinde hiçbir şey yoktur. Ayşe odadan dışarıya çıkar. Ahmet o sırada topu alıp kendi sepetine koyar. Ayşe odaya dönünce topun nerede olduğunu düşünür? Diye sorusuna doğru cevap “kendi sepetine” olacakken otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuklar “Ahmet’in sepeti” cevabını verebilirler. İşte buradaki örnekte de anlatıldığı gibi otizm spektrum bozukluğuna sahip çocuklar da yürütücü işlevlerde ki yetersizlikler nedeni ile zihin kuramı kapsamında bu yetilerini ifade edemedikleri belirtilmiştir.