7 Aralık 2022

Kekemelik, çocuklukta başlayan ve dilin akışı ve normal akışıyla ilgili yaygın ve önemli sorunlarla ilişkili bir dil bozukluğudur. Kekemeliği olan insanlar ne söyleyeceklerini bilirler ama söylemekte zorlanırlar. Örneğin, bir kelimeyi, heceyi, sessiz veya sesli harfi tekrarlayabilir, uzatabilir veya duraklatabilirler. Kekemelik, konuşmayı öğrenmenin normal bir parçası olarak küçük çocuklarda yaygındır. Küçük çocuklar, konuşma ve dil becerileri söylemeye çalıştıklarını destekleyecek kadar gelişmediğinde kekeleyebilirler. Çoğu çocukta bu gelişimsel kekemelik geçicidir ve zamanla tamamen geçer. Kekemeliğe neden olan mekanizma hala bilinmemektedir. Bununla birlikte, araştırmalar kekemeliğin nörolojik olarak ilişkili bir dil sorunu olduğunu göstermektedir. Kekemeliği olan ve olmayan insanları karşılaştıran bir araştırma, beyin aktivasyonunda bazı bölgesel farklılıklar olduğunu göstermiştir. Bu çalışmalar, kekemeliği olan kişilerin beyinlerinde motor dili anlamada bazı farklılıklar olduğunu göstermektedir.

Hangi Kekemelik Kalıcıdır?

Biçimden bağımsız olarak kolayca iletişim kurmak çoğu insan için otomatik bir eylemdir. Kekemelik, her yaştaki çocuklarda veya yetişkinlerde ortaya çıkabilir. 2 ile 6 yaş arasındaki çocuklarda görülme olasılığı ise yüksektir. Çünkü dil becerilerinin en yoğun geliştiği dönem bu yaştadır. Tüm çocukların yaklaşık %5 ila %10’u hayatlarının bir noktasında bu sorun ile karşılaşabilir. Bu zamanlarda kekemelik birkaç haftadan birkaç yıla kadar sürebilir. Çocuklarda kekemelik, konuşma ve dil terapisi yardımıyla hafif veya zamanla kendi kendine çözülebilir. Bazı durumlarda kekemelik kısa sürede ortadan kaldırılabilir. Erken dönemde ortaya çıkan geçici kekemelik ise kimi zaman ömür boyu sürecek bir duruma dönüşebilir.

3 Yaş Kekemelik Geçer Mi?

3 yaş kekemelik geçer mi sorusu birçok aile tarafından merak edilmektedir. Kekemelik, ağırlıklı olarak 2 ila 5 yaşları arasında görülür. Bu yaş grubunda görülme sıklığı ise %4 ila %5 civarındadır. Kekemelik daha sonraki yıllarda ortaya çıkabilir. Ancak çoğu zaman nörolojik ve diğer faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan nörojenik veya psikojenik kekemeliktir. Erken kekemelik, konuşmanın cümle kurma aşaması olan başta 3 yaş civarında olmak üzere konuşma ve dil gelişimi aşamalarında ortaya çıkan ve bazı çocuklarda kendi kendine geçebilen bir durumdur. Erken kekemeliğin başlamasından sonraki 3-6 ay içinde kaybolma ihtimali vardır. Ancak bu %80 olasılığı ile görülen bir durumdur. Kekemelik bu yaş grubunda %45 oranında olmasına rağmen gelecekte kalıcı veya kronik bir kekemelik formuna dönüşmesi durumunda nüfusun %1’ini etkileyen bir durumdur.

Kekemelik İçin Öneriler

Kekemelik tedavisi, kekemeliğin sıklığını ve şiddetini azaltmak ve kişiyi sosyal ve psikolojik olarak farklı konuşma durumlarına hazırlamak için terapi tekniklerini öğretmeyi amaçlayan terapötik sürecin bütünüdür. Farklı bağlamlarda, ortamlarda ve farklı tekniklerle yapılabilir. Bunun yanı sıra kekemelik sorunu olan çocukların aileleri aşağıdaki önerileri uygulayabilir:

  • Çocuğunuzun her zaman düzgün bir şekilde konuşmasını istemeyin.
  • Sohbeti eğlenceli hale getirin ve aile yemeklerini sohbet zamanı olarak kullanın.
  • Dikkat dağıtıcı seslerden kaçının.
  • Çocuğunuz rahatsızsa veya kekeliyorsa yüksek sesle konuşmayın. Bunun yerine, bu zamanlarda çok fazla konuşmayı içermeyen etkinlikleri teşvik edin.
  • Çocuğunuzu rahatsız etmeyin ve cümleye yeniden başlamasını söyleyin.
  • Çocuğunuza konuşmadan önce düşünmesini söylemeyin.
  • Aile içerisindeki konuşmaların hızını yavaşlatmaya çalışın.
  • Çocuğunuzla veya onların yanında başkalarıyla konuşurken yavaş ve net konuşun.
  • Çocuğunuzla göz teması kurun.
  • Çocuğunuzun kendi kendine konuşmasına izin verin.
  • Çocuğunuz konuşurken cümlelerini yarıda kesmeyin.
  • Çocuğunuzla yavaş konuşun.

Yukarıda sıralanan önerilerin uygulanması durumunda, çocuğunuzun konuşurken özgüvenini kırmamış olursunuz. Bu sayede kekemelik tedavisinin başarılı olmasına ve kekemeliğin kalıcı olmamasına katkıda bulunursunuz. Bu açıdan ailenin desteği çok önemlidir.