7 Aralık 2022
Kekemelik ve çocukluk hakkında sizler için kısa bir değerlendirme sunacağız. Kekemelik toplumun birçok bireyinde görülebilen bir konuşma bozukluğu olarak bilinmektedir. Kekemelik genel olarak çocuklukta başlayan ve ileriki yaşlarda çoğu zaman kaybolan durumlar olarak bilinir. Kelimeleri telaffuz etmekte zorlanan veya konuşmanın akışındaki yaşanan problemlerden dolayı birey kendini ifade etmekte zorlanabilmektedir. Kekeme olan bireyler için uygun terapi yöntemleriyle bu sorunu aşabilme becerisi kazanabilirler. Çocuklukta başlayan kekemeliğin ileriki yaşlarda düzelmediği durumlarda da tedavi ve profesyonel destek alınarak bu durumun düzeltilmesi için gerekli adımlar kolay bir şekilde atılabilir.
Kekemelik Nedenleri
Kekemeliğin birçok farklı nedeni olabilir. Fakat toplumda görülen kekemeliğin en belirgin nedenlerinden biri çocuklukta kaynaklanan travmaların buna neden olabilmesidir. Çocukluktan kaynaklanan nedenler çoğu zaman kişinin beyin fonksiyonlarına etki ederek kekemelik gibi hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Çocuklukta yaşanan travmaların beyine bıraktığı hasarlar sonucu oluşan kekemelik ileriki dönemlerde belirli tedavi yöntemleri ile geçebilir. Geçmişte aile bireylerinde kekeme olması da ileride çocuklarda kekemelik hastalığının ortaya çıkabilmesine neden olabilen başlıca faktörlerden biridir. Nörolojik ve çocuklukta yaşanan travmalar gibi duygusal travmalar da kekemeliğe neden olabilir. Özellikle yoğun yaşanan duygusal çöküntüler sonrasında kekemelik baş gösteren hastalıklar arasında yer alır. Bununla birlikte çocukluk döneminde dil ve iletişim becerilerinin gelişiminde normal gelişim süreci içinde de gözlemlenebilir. İnme beyin travması ya da yaralanmalarında da kekemelik gözlemlenebilmektedir.
Kekemeliğin Ortaya Çıkış Zamanı
Kekemelik sorunu sıklıkla karşılaşılan konuşma bozukluklarının başında yer alır. Özellikle çocukları çok fazla etkileyen kekemelik problemi ilerleyen yaşlarda tedavi ile geçebilir. En sık 2 ile 6 yaş grubu arasındaki çocuklar gözlemlenmektedir. Bu yaş grubundaki bireylerin göstermiş olduğu semptomlar ilerleyen yaşlarda yavaş yavaş kaybolmaya başlasa dahi bazı bireylerde yetişkinlikte de kekemelik devam edebilir. Kekemelik sorunu birkaç hafta sürebildiği gibi birkaç yıla da tekabül edebilir. Yıllarca süren kekemeliğin tedavisi için oldukça çeşitli yöntemler geliştirilmiş olup aktif bir şekilde tedavi süreçleri yönetilmektedir.
Kekemeliğin Başlıca Belirtileri ile Bilinçli Bir Gelecek İnşa Edin
Oldukça erken yaşlarda başlayan kekemeliğin birçok farklı belirtisi sayesinde kolay bir şekilde erken teşhisi gerçekleştirilebilir. Kekemeliğin en sık görüldüğü belirtileri arasında yer alan cümleyi başlatmada zorluk çekme ve konuşmada kaygı yaşamak en büyük belirtiler arasında yer alır. Kekemelikte ses ve hece tekrarı oldukça sık karşılaşılan semptomların başında yer alması ile beraber kelimelerin içindeki belirli sesleri ve heceleri uzatmakta kekemeliğin belirtileri arasında yer almaktadır. Kekemelikte en sık karşılaşılan korkulardan biri olan konuşma kaygısı kekemeliği etkileyen unsurların başında da yer alır. Kekeme olan bireylerin en belirgin özelliklerinden biri bir cümleyi veya bir kelimeyi bitirdikten sonra diğer heceye geçmeden önce uzun bir sessizliğe ihtiyaç duymalarıdır.
Kekemeliğin Fiziksel ve Ruhsal Etkileri ve Tedavi Yöntemleri
Kekemeliğin ruhsal ve fiziksel olarak birçok etkisi insan bedeni üzerinde etkili olabilir. En sık karşılaşılan ruhsal bozukluklardan biri konuşma kaygısı olarak bilinir. Bunların dışında fiziksel olarak da hızlı bir şekilde göz kırpma baş hareketleri veya sürekli dudak ve çene titremesi kekemeliğin en sık görülen fiziksel belirtileri arasında yer alır. Bireyin yaşına ve kekemeliğin şiddeti ve türüne göre uygulanan terapi yöntemleri ile günlük hayata daha fazla katılma şansı elde edebilirler.