6 Aralık 2022

Disleksi, genel olarak öğrenme noktasında çekilen zorluk olarak ifade edilebilir. Disleksinin aslında zekâyla alakası yoktur. Ancak bu tanının konduğu bireylerde, çeşitli öğrenme zorlukları gözlenebilir. Bu öğrenme zorlukları, okuma bozukluğu, telaffuz sıkıntıları, yazma problemleri, sosyal ortamlardaki sorunlar olabilir. Disleksi olan insanlarda bunların yanı sıra dikkat bozukluğu, rakamlarda zorlanma gibi etkiler de doğurabilir. Hastalık hakkında araştırma yapan birçok ebeveyn ise disleksi nedir ve disleksi nasıl anlaşılır sorusunu soruyor ve bunun yanıtını öğrenmeye çalışıyor. Genel olarak öğrenme bozukluğu adını verebiliriz ve çeşitli tedavi yöntemleriyle hastalığın etkilerini en aza indirebiliriz. Disleksinin herhangi bir yaşı olmadığı gibi, hem çocuklarda hem de yetişkin bireylerde görünebilir, bu daha çok bir takım travmalardan sonra ortaya çıkabilir.

Disleksi Nedir ve Nasıl Anlaşılır?

Disleksinin Neden Ortaya Çıkar?

Disleksinin hem çevresel hem de genetik faktörlerin etkisiyle ortaya çıkabildiğine dair görüşler mevcuttur. Bu hastalık zaman zaman nesilden diğer nesle aktarılırken, çeşitli dış faktörler ki bunlar; beyin travması, felç, bunama gibi etkilerden sonra da ortaya çıkabildiği gözlemlenmiştir. Bu hastalık beynin, kendisine iletilen ve dilden gelen sinyalleri tanımlayamaması gibi problemlerden dolayı oluşabilmektedir. Hastalığın tanısını koymak ise bir takım testler gerektirebilir. Bu testler sonucu disleksi hastalığı olan bireyler derhal tedavi sürecine girerek, hastalığın etkisinin en aza indirilmesi hedeflenir.

Hastalığın tanılamasında kullanılan testler ise şunlardır;

Hafıza, görme, heceleme ve okuma.

Disleksi Nasıl Tedavi Edilir?

Disleksi nedir ve disleksi nasıl anlaşılır sorularını yanıtladıktan sonra hastalığın tedavisine değinecek olursak bu süreç aslında hem fiziksel hem de psikolojik bir bütünlük gerektiren tedavi sürecidir. Bu tedavi yöntemi, hastalığın belirtilerini en aza indirgemek ve hayata olan olumsuz etkilerini düşürmek için gerçekleştirilir. Tedaviyle sorunun temelindeki ana etmen çözülemez belki ama hastalığın semptomları kontrol altına alınabilir. Hastalığın yaygınlığı da günümüzde oldukça artmıştır ve dünya nüfusunun yüzde 3 ila yüzde 7’sinin bu hastalıktan etkilendiği bilinmektedir. Ancak yüzde 20’lik gibi bir dilim dünyada disleksi hastalığının çeşitli semptomlarını gösterdiği biliniyor. Hastalığın cinsiyet temelli bir ayrımı olmadığı gibi, her iki cinste de benzer oranlarda görüldüğü saptandı.