6 Aralık 2022
Ses, konuşma ve dil bozukluğu olarak bilinen kekemelik bir hastalık değildir. Eğitimli bir sağlık personeli tarafından dil konuşma terapisi ya da çocuk psikiyartistleri tarafında teşhis edilebilir. Kekemelik ilk olarak ortaya çıktığı zaman, hangi koşullarda meydana geldiği, davranış analizi, çocuğun dil ve konuşma becerilerinin değerlendirilmesi sureti ile elde edilen faktörler dahilinde değerlendirme yapılır. 2 ila 7 yaş arasında sıklıkla görülen bu durum korkuya ya da psikolojik sebeplere bağlı olmayıp genetik öyküsü bulunan bireylerde görülmekte ve alınacak olan eğitimler ile tedavi yoluna gidilebilmektedir.
Kekemelik Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kekemelik durumunun değerlendirilmesi her çocuk için farklı olarak ele alınmalıdır. Çünkü bu konuşma bozukluğunun yaşandığı her çocukta tedaviye gerek kalmayabilir. Uzman tarafından yapılacak olan kapsamlı değerlendirme sonrasında tedavi yaklaşımına dair karar verilebilir. Tedavide söz konusu olan pek çok farklı yaklaşım bulunmaktadır. Bireysel farklılıklar ve ihtiyaçlar sebebi ile kekemelik durumu tedavi edilirken bazı durumlarda tamamı ile ortadan kaldırılması mümkün olmayabilir.
- Bireylerin sosyal aktivitelere rahatlıkla katılması
- Etkili iletişim geliştirmek
- Konuşmada akıcılığı artırmak
- İş ve okul hayatına problemsiz şekilde devam etmek amacı ile konuşma terapisi uygulanabilmektedir. Ailede kekemelik öyküsü olanlar, kekemelik sebebi ile duygusal zorluk çekenler, belirlin kekemeliği olanlar, 3 ila 6 aydır bu tür şikayetleri olanlar yardımcı teknikler ile birlikte konuşma terapisi de alabilmektedir.
Kekemelik Geliştiğinde Tedavi Edilebilir Mi?
Elektronik aletler, ebeveyn çocuk etkileşimi, bilişsel davranışsal terapi gibi yöntemler ile tedavi edilebilen kekemelik için pek çok tedavi yaklaşımı olup bunların hangisinin birbirinden üstün olduğu kanıtlanmasa da akıcılığı hızlandırmak adına çalışmalar yapılabilir. Kekemelik bir hastalık olarak ifade edilmediğinden dolayı aslında tedavi yöntemi ya da iyileşme kavramlarını kullanmak doğru değildir. Kekeme olma durumu derecesi ne olursa olsun kontrol altına alınabilen bir problem olduğundan dolayı dil terapisi ile akıcı konuşma mümkün hale gelmektedir. Davranışlar tamamen ortadan kalkmıyor olsa da belirli bir seviyede kontrol altına alınabilmekte, kişinin ve yakınlarının iş birliği ile en aza indirgenebilmektedir.